Medikal tedavilerin ardından uygulanan nörorehabilitasyon yöntemleri ile hastalar kaybettiği vücut fonksiyonlarına yeniden sahip oluyor ve hayata art kazandırılıyor.
Memorial Şişli Hastanesi fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı ve robotik rehabilitasyon merkezi başkanı Prof. Dr. Engin Çakar, Türkiye’de her sene 200 bine yakın kişinin, beyinde damar tıkanıklığı ve beyin kanamalarına bağlı olarak inme geçirdiğini, bu vakaların ise yüzde 30’nun 65 ıslak üstünde olduğunu belirterek, “Erken müdahale sonrası fizik tedavi merkezinde uygulanan sanal gerçeklik teknolojileri ve nörorehabilitasyon uygulamaları ile hastalar daha etkili tedavi edilerek, eski sağlıklı günlerine art dönebiliyor” dedi.
İNME GEÇİRME YAŞI GİDEREK DÜŞÜYOR
Beyinde damar tıkanıklığı ve beyin kanaması gibi rahatsızlıklara bağlı olarak ortaya çıkan inmenin, ülkemizde her sene ortalama 200 bineyakın insanı etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Çakar şunları söyledi: “Geçmişte, inme hastalarının büyük çoğunluğu ileri yaştaki kişilerdi. Günümüzde artık daha genç yaşta kişilerde de inme görülme oranları yükseldi. İnme vakalarının yüzde 30’u 65 ıslak altı insanlarda ortaya çıkabiliyor. Bu hastaların yüzde 30’u 65 ıslak altında, yüzde 70’i 65 ıslak üstünde. Yani 20 yaşında, 30 yaşında, 40 yaşında da bu hastalık görülebiliyor. İnme geçirenlerin yüzde 10 ile 20’si erken tıbbi müdahale ile hiçbir şey ham gibi 1 hafta 10 gün içerisinde eski haline dönebiliyor. Aradaki yüzde 60’lık kısmı, ağır felçten, hafif felce kadar uzanan fonksiyon kayıpları sorunu ile karşı karşıya kalıyor.İnme geçiren hastalar,bu konuda deneyimli olan merkezlere zamanında ulaştırıldığında hızlı bir şekilde müdahale edilerek tedavileri sağlanabiliyor. Ancak hastalarda inmeye bağlı olarak konuşma yada el, kol hareketlerinde kısıtlamalar meydana gelmekte. Bu nedenle, inme geçiren hastaların tedavi sonrası devinim kayıplarını art kazanabilmeleri için mutlaka fizik tedavi merkezinde, robotik rehabilitasyon uygulamalar ile tedavi programına alınması gerekiyor.”
DÜNYADAKİ TÜM UYGULAMALAR TÜRKİYE’DE DE YAPILABİLİYOR
Fizik tedavi uygulamaları içinde çok önemli bir yeri olan nörorehabilitasyon işlemleri ile pek çok hastalıkta başarı sağlanabildiği ve hastaların normal yaşama dönüşlerinin mümkün olabildiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Çakar,robotik rehabilitasyon uygulamalarını şöyle anlattı: “Özellikle nörorehabilitasyon denilen, beyin kanaması, beyin damar tıkanıklığı, gibi aslında inme dediğimiz, hastalıklara bağlı felç durumları, baş travmasına bağlı beyin hasarı ileomurilik hasarı gibi sorunların ardından fonksiyon kayıpları olabilmektedir. Yani hastanın yatalak kalmasından, yürüme zorluğuna kadar geniş bir yelpazede fonksiyonel bozukluklar görülebilmektedir. Bu kaybedilmiş fonksiyonlar, teknolojik uygulamalar ile geliştirilebilir. Ayrıca el, kol, yürüme bozukluklarının ortadan kaldırılarak, hastaya devinim kabiliyeti kazandırılabilir. Bu hastalık gruplarında, dünyada ne yapılabiliyorsa, ülkemizde de yapılabilen, bu işe tamamen odaklanmış bir merkez olarak hizmet vermekteyiz.”
GİYİLEBİLEN FİZİK TEDAVİ CİHAZLARI OLACAK
Teknolojinin aslında hastayı iyileştiren esas etmen olmadığını, sadece hastanın iyileşme sürecini hızlandırdığını belirten Prof. Dr. Engin Çakar, klasik rehabilitasyon uygulamalarının yanında, bu süreci hızlandıracak robotik teknolojiler, sanal gerçeklik teknolojileri olduğunu, bu teknolojilerin damarlarda apse ve tıkanıklık gelişimini de engellediğini açıkladı ve ekledi: “Teknolojik gelişmeler önümüzdeki süreçte giyilebilir türde fizik tedavi cihazlarına doğru gidiyor. Şuan merkezimizde sabit şekillerini kullanmaktayız. Hastayı motive etmek için sanal gerçeklik uygulamalarımız var. Hasta, tedaviye alındığında yani robota alındığında karşıda vücudunun bir yansıması, avatarı dediğimiz bir eşi çıkıyor. Bu eşine hasta konsantre olduğunda, vücudunun yansıması olan bir eşi ile beraber devinim ediyor. Ağaçların arasında geziyor, topları yakalamaya çalışıyor, gol atmaya çalışıyor, bilgisayar oyunu oynuyor ve dolayısıyla hasta olduğunu unutarak o etkilenmiş, sıkıntı duyduğu, felç olmuş, elini, kolunu, bacağını tekrardan kullanmayı öğreniyor. Bunlar şu anda hastane temelli teknolojilerdir. 10-20 yıla kadar bu cihazlar evlere taşınabilir ve giyilebilir şekilde geliştirilerek hastaların hizmetine sunulacak.