Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte moda anlayışının tamamen değiştiği ülkemiz, birçok konuda olduğu gibi moda konusunda da Batı ülkeleri örnek alındı. 1930’lu yıllarda dünyadaki ekonomik krizin modayı da etkilediğini söyleyen Seren Erdoğan, ‘Ekonomik kriz dönemi modayı da derinden etkiledi. O yıllarda modada ciddi bir sadeleşmeye gidilmesine neden oldu. 1945’te İkinci Dünya Savaşı bittiğinde, savaşın verdiği zararlar toparlanmaya çalışıyordu. Moda ve giyim o dönemde bir israf olarak görülmeye başladı. Savaşın etkilerinin yavaş yavaş sarılmasıyla 1950 yıllarına doğru bu görüş yıkılmaya başladı’dedi.
MODAYI TAKİP ETMEK MEDENİLEŞMEKTİR
1960 yıllarının yaklaştığı dönemde, modayı takip etmenin önemli bir hal aldığını belirten genç modacı, bu dönemde pileli eteklerin, ütü gerektirmeyen ‘yıka ve giy’ gömleklerinin çeşitliliğinin arttığını belirtti.
Türkiye modasının 70’li yıllarda oldukça modern, iyi bir görünüme sahip olduğunu belirten Erdoğan, ‘1970’li yıllarda kadınlar oldukça modern görünüyordu. Çok fazla abartılmayan sade, klasik ama modern bir yapı vardı’ dedi. Erdoğan, bu dönemde her dönemden olduğundan olduğundan daha farklı pantolon takımlarının giyildiğini söyledi.
RENKLİ VE ŞATAFATLI GİYİM TARZI
1980 yıllarında Türkiye modasının rengarenk bir yapısı olduğunu anlatan genç modacı, ‘T-shirt, sweat, tayt gibi birçok terim dilimize bu dönemde yerleşti. Saçlarda punk modasının yaygın olduğu bu dönemde renkli desenli gömlekler giyilmekteydi’ dedi.
Yine bu dönemde kentli sınıfın; altın kolyeler, bilezikler ve yüzüklerle kendini gösterme isteği ortaya çıktığını vurgulayan Seren Erdoğan; 1990 yıllarında, 1980’lerin renkli modasına karşı siyah rengin modaya hakim olduğunu belirtti. 21. Yüzyılın başlaması ile birlikte modanın çoğulcu bir döneme girdiğini belirten gen modacı artık tek bir trendin olmadığını herkesin kendi trendini kendisinin yarattığını söyledi.