Herhangi bir zeka geriliği olmamasına karşın öğrenmekte zorluk çeken ve derslere ilgisi olmayan çocukların özel öğrenme güçlüğü yaşar. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji hekimlerinden Çocuk Psikiyatristi Prof. Dr. Işık Karakaya öğrenme güçlükleri ve tedavi yöntemleri konusunda bilgi verdi.
Karakaya, okuma ve yazmakta zorlanan, akranları gibi toplama çıkarma yapamadıkları için genelde isteksiz olmakla ve çalışmamakla suçlanan çocukların derslik arkadaşlarından art kalma nedeninin disleksi olduğunu anlatım etti.
Problemlerinin farkına varılıp bir uzmandan yardım alınmadığı sürece bu çocukların yaşıtlarından art kalacağına işaret eden Karakaya, “Herhangi bir zeka geriliği yaşamadığı için çocuk, arkadaşlarından art kaldığının, okuyup yazamadığının bilincindedir. Bu, çocukta ayrıca problemlere yol açar. Anne, baba ve öğretmenin çocuk üzerindeki baskıları çocuğun yetersiz hissetmesine ve hem dersine hem de okuluna karşı antipati geliştirmesine sebep olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Karakaya, özel öğrenme güçlüğünün (disleksi), ebeveyn babanın ilgisi ve uzman desteğiyle aşılabileceğini belirtti.
Karakaya, çocuğun öğrenme güçlüğünü yenmek için yapılması gereken ilk şeyin bir uzmandan destek almak olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Daha sonra her çocuğun özel olduğunu ve farklı şekillerde öğrendiğini göz önünde bulundurarak ona yaklaşın. Disleksi sorunu yaşayan çocuğun kendine özgülüğünü kabul edip paha vermek, yeni beceriler geliştireceğine, çaba ve müsait yardımla başarabileceğine inanmak, yüreklendirmek, gayretini ödüllendirmek, güçlü-zayıf yanlarının ve öğrenme stillerinin farkında olmak, ders, ödev ve günlük okuma-yazma çalışmalarına muavin olmak; hobilerini, mektep dışı faaliyetlerini, sosyal ilişkilerini desteklemek müsait yaklaşım olacaktır. Bu şekilde yalnızca okumaya olan ilgilisini artırmakla kalmaz, aynı zamanda öz güveninin tamirine de muavin olursunuz.”
Işık Karakaya, psikologla vaziyet değerlendirmesi yaptıktan sonra evde çocukla uygulanabilecek pratiklere ilişkin şu önerilerde bulundu:
“Birlikte sıkmadan, sıkılmadan yüksek sesle kitaplar okuyun. Çocuğunuz hangi türü okumaya alaka gösterirse onu okuyun. Sesli kitaplar dinleyin. Çocuğunuzun kitabını hem gözüyle takip etmesini hem de dinlemesini sağlayın. Sevdiği kitapları yine yine okuyun. Okuduklarınız hakkında soru mesele ve soru sormasını isteyin. Böylece okuduğunu anlayıp anlamadığından emin olursunuz.”