14 Ekim 2025 Salı
News
SMİLE Hair Clinic kurucu ortaklarından Dr. Mehmet Erdoğan, “Son yıllarda erken yaşta saç dökülmesi yaşayan bireylerin sayısı giderek artıyor. Genetik faktörler, hormonal değişimler, stres, düzensiz beslenme ve çevresel etkenler, hem erkeklerde hem de kadınlarda saç kaybını hızlandıran başlıca nedenler arasında yer alıyor. Bu durum yalnızca estetik bir kaygı değil, aynı zamanda bireylerin psikolojik ve sosyal yaşamını doğrudan etkileyen bir süreçtir” dedi.
Dr. Erdoğan, ” Türkiye, saç ekimi alanında dünyanın önde gelen destinasyonlarından biri haline gelirken, gelişmiş teknikler ve deneyimli doktorlar sayesinde hastalara umut veriyor. Saç dökülmesinin en yaygın nedenlerinden biri androjenik alopesi, yani genetik ve hormonal saç dökülmesidir. Özellikle erkeklerde Dihidrotestosteron (DHT) hormonunun etkisiyle saç kökleri zamanla zayıflar ve incelerek dökülür. Kadınlarda ise menopoz, doğum sonrası hormonal değişimler, polikistik over sendromu (PCOS) gibi faktörler saç dökülmesine neden olabilir” diye konuştu.
Hormonal saç dökülmesinde yaygın görülen belirtilere yönelik Dr. Erdoğan şunları söyledi:
“Saç çizgisinin geriye doğru ilerlemesi (özellikle erkeklerde)
“Tepede seyrelme ve hacim kaybı
“Kadınlarda genellikle tüm kafa derisinde yaygın incelme
“Saçların giderek zayıflaması ve koparak dökülmesi
“Bu tür dökülmeler genellikle destekleyici tedavilerle yavaşlatılabilir. Ancak, ileri seviyeye ulaştığında saç ekimi kalıcı ve doğal bir çözüm olarak öne çıkar.”
Dr. Mehmet Erdoğan, “Saç ekimi artık sadece dökülen saçları geri kazanmak değil, kişinin kendine güvenini yeniden inşa etmesini sağlayan bir süreç. Her hastamızın bireysel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak kişiye özel tedavi planları oluşturuyoruz.Hormonal saç dökülmesi yaşayan bireyler için saç ekimi, uzman doktorlar tarafından detaylı analizler yapılarak uygulanmalıdır. Donör bölgedeki saç kökleri DHT’ye daha az duyarlı olduğu için, ekim sonrası dökülme riski minimaldir” ifadelerini kullandı.
Dr. Erdoğan, “Saç ekimi, dökülme kalıcı hale gelmişse ve saç kökleri tamamen kaybedilmişse, donör bölge yeterince güçlü ve sağlıklıysa, hasta, dökülmenin stabil hale geldiği bir dönemdeyse kalıcı çözüm sunar. Ancak unutulmamalıdır ki, saç ekimi sonrasında da destekleyici tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Bazı uygulamalar ile sağlıklı yaşam alışkanlıkları, ekilen saçların korunması ve güçlenmesi açısından önemli katkı sağlar” dedi.
News
Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Sena İnal Aptoula, bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde yapılan estetik işlemlerinin risk taşıdığını belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Aptoula, estetik işlemlerin yaygınlaşmasıyla bilinçsizce ve uygun olmayan ortamlarda yapılan uygulamaların birçok tehlikeye davetiye çıkarttığına dikkati çekti.
Estetik uygulamalarında sağlıklı ve bilinçli yaklaşımın, cilt sağlığını korumak açısından önemine değinen Aptoula, estetik işlemlerinin mutlaka steril ortamda ve uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğini aktardı.
Aptoula, özellikle genç yaşta yapılan müdahalelere karşı ebeveynlere ve gençlere dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Estetik işlemlerin yalnızca görüntü değişimi amacıyla değil, cilt sağlığını korumak ve eksiklikleri tamamlamak için yapılması gerektiğini belirten Aptoula, şu ifadeleri kullandı:
“Estetik işlemler sadece hacim verici, şekil değiştirici işlemler olmayıp aslında cildi besleyen, kollajeni artıran, cildin daha sağlıklı ve genç görünümünü sağlayan birçok işlemi kapsamakta. Hastalarımızda bu işlemlerle çok iyi sonuçlar elde etmekteyiz. Ancak uygulamaların yapıldığı ortam ve işlemi gerçekleştiren kişinin uzmanlığı büyük önem taşıyor. Merdiven altı uygulamalar ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor.”
“İşlemlerin mutlaka hastane gibi steril ortamlarda uzmanı tarafından yapılmalı”
Aptoula, botoks ve dolgu işlemlerinin kontrolsüz ortamlarda yapılmasının risklerine değinerek, yanlış uygulamalar sonucunda görme bozuklukları, yüzde asimetri, dolgularda kayma ve enfeksiyonlar gibi ciddi komplikasyonların görülebildiğini belirtti.
En tehlikeli durumlardan birinin ise dolgu maddesinin damar içine enjekte edilmesi ve dokunun ölmesi olduğuna vurgu yapan Aptoula, “Bu gibi durumlarda doku kaybı yaşanabiliyor ve bazen müdahaleyle bile tam olarak düzeltilemeyebiliyor.” ifadesini kullandı.
Aptoula, genç yaşta estetik işlemlere başvurmanın olumsuz sonuçlarına dikkati çekerek, “14-15 yaşındaki çocuklarda dudak dolgusu ya da yüz dolgusu gibi işlemler yaptırıldığını üzülerek görüyoruz. 18 yaş altındaki bireylerde bu tür estetik müdahaleleri kesinlikle önermiyoruz.” uyarısında bulundu.
Sosyal medyada paylaşılan estetik uygulama sonuçlarının yanıltıcı olabileceğini belirten Aptoula, şunları kaydetti:
“Tedaviler kişiye, cilt yapısına ve yüz şekline özgü olarak planlanmalı. Sosyal medyada gördüğümüz her görüntü gerçek olmayabiliyor. İşlemlerin mutlaka hastane gibi steril ortamlarda ve dermatolog, plastik cerrah gibi uzman kişiler tarafından yapılması gerekiyor. Uygulama sırasında aşırı ağrı hissedilmesi veya işlem sonrası endişe verici bir durum yaşanması halinde hemen bir uzmana başvurulmalı. Gecikmeler komplikasyonları ağırlaştırabiliyor.”
News
Televizyon dünyasının tanınan ismi Amanda Holden, yeni bir girişime imza atarak güzellik sektörüne adım attı. Britain’s Got Talent jürisi ve Heart radyo sunucusu olan 54 yaşındaki Holden, kendi adını taşıyan yeni şirketi ALH Beauty Ltd’yi kurdu. Şirketin faaliyet alanı, özel mağazalarda kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin satışı olarak kaydedildi.
“ALH” ifadesi, Amanda’nın tam adı olan Amanda Louise Holden’ın baş harflerinden oluşuyor. Yıldız isim, daha önce kolajen takviyesi markası Revive Collagen’in elçisiydi, ancak bu kez tamamen kendi markasıyla piyasada yer almayı hedefliyor.
News
ANKARA’da Brand Invest tarafından 5’inci kez düzenlenen moda, güzellik ve sağlık dünyasını bir araya getiren ‘Beauty and Fashion Day 2025’ etkinliği yoğun ilgi gördü.
Ankara Hilton Otel’de, ‘Her yaşta sağlıklı, bakımlı, güzel kadın’, ‘Her şey kadınla daha anlamlı’ sloganıyla gerçekleştirilen etkinliğe, moda, güzellik ve sağlık alanında uzman kişiler ile çok sayıda davetli katıldı. Etkinlikte Diş Hekimi Tansu Erakman, Kadın Doğum Uzmanı Sibel Orçan ve Medikal Estetik Hekimi Dr. Özge Aydın, moderatör Didem Taslan eşliğinde yaptıkları söyleşilerle dinleyicilere kendi alanlarında güncel sağlık bilgilerini ve son çıkan yenilikleri paylaştı. Moda dünyasının önemli tasarımcılarından Toma Fashion, Two’s Touch ve Medine Yılmaz, etkinliğe özel hazırladıkları koleksiyonlarla segiledikleri defilelerle izleyicilerden tam not aldı. Etkinlik boyunca OXO DJ performansı, katılımcılara keyifli anlar yaşattı.
Brand Invest kurucusu Naz Ersoy, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Beauty and Fashion Day 2025′ etkinliğimizin bu yıl 5’incisini düzenliyoruz. Her yaştaki sağlıklı, bakımlı kadınlarımızı bir araya getirdik. Projemiz için ‘Her şey kadınla daha anlamlı’ sloganıyla yola çıktık. Etkinliğimize sadece kadınlarımızı davet ettik. Etkinliğimizi birçok sponsorumuzla birlikte gerçekleştirdik. Her yıl biraz daha yoğun bir ilgi ile karşı karşıyayız. Projemizin her geçen yıl daha fazla değer kazandığını düşünüyorum. Kadınla olan her şeyin her zaman daha değerli olduğunu düşünüyorum. Ajansımız çok fazla kadının yer aldığı platformlarda yer alıyor ve kadın girişimcimizle birçok projelerde yer alıyoruz. Etkinliğimizde üç ayrı alanında uzman konuşmacılarımız var. Bir diş hekimimiz, bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanımız bir de estetik uzmanımız ile merak edilenleri konuştuk. Aynı zamanda modaya olan ilgiye düzenlediğimiz defilelerle taçlandırdık. İlgiden dolayı çok mutluyuz.
Diş Hekimi Tansu Erakman, “Etkinlikteki amaç moda, güzellik ve sağlık. Ben de alanım olan diş ile ilgili merak edilenleri cevapladım. Böyle güzel bir etkinlikte bize de fırsat sunduğu için Naz Ersoy’a ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.
Etkinliğin bu yılki ana sponsoru Opel Türkiye olurken; Yves Rocher Kozmetik, Yumi Lasher Türkiye ve Beauty yer aldı. Ayrıca, N Prime Yatırım Mülkiyet ve Emine Yeter Global ise, yan sponsor olarak projeye destek verdi.
News
Amerika Birleşik Devletleri’nin San Francisco şehrinde düzenlenen Küresel Hemşireler Birliği (GNU) toplantısına Türkiye’yi temsilen katılan Hep-Sen Genel Başkanı Yunus Şimşek, konuşmasında “Filistin’de yaşanan soykırımı kınıyorum” dedi.
ABD’nin San Francisco şehrinde düzenlenen Küresel Hemşireler Birliği (GNU) toplantısına Türkiye’yi temsilen katılan ve beş panelistten biri olarak yer aldığı ‘Safe Staffing’ başlıklı oturumda konuşan Hep-Sen Genel Başkanı Yunus Şimşek, “Bu bir savaş değil, bir insanlık suçudur. Sağlık çalışanlarının hedef alınması, insanlığın vicdanında silinmeyecek bir yaradır” ifadelerini kullandı.
Özgür, tam bağımsız bir Filistin vurgusu yapan Şimşek, “Toplantıdaki duruşum, delegeler tarafından insanlık adına cesur bir çağrı olarak değerlendirildi” diye konuştu.
Twitter
WhatsApp